Geziyoruuuzz!,  Marmara,  Yurt İçi

Sultanahmet Gezisi İçin Yapılacaklar Listen Hazır Mı?

Bir Sultanahmet gezisi ile karşınızdayız. İstanbul, başlı başına göz dolduran bir şehir ve gezmek, görmek için sadece birkaç gün yetmez. Kültürel zenginliği, damak tadına hitap eden yemekleri, tarihin tozlu sayfalarına gömülmeyi reddeden başyapıtları ve doğal güzelliği ile büyük bir zenginliğin anavatanı desek, sanıyoruz ki abartmış olmayız. Ancak bu içeriğimizi biraz daha özelleştirip, İstanbul’un en önemli durakları arasındaki Sultanahmet’ten bahsedeceğiz. 

7 tepe üzerine kurulu İstanbul’un tarihi yerleşim alanlarından biri olan ve günümüzde turistik bir gezi alanı olmaya devam eden Sultanahmet hem doğal manzarası hem de birbirinden önemli tarihi yapıları ile göz doldurmaya devam ediyor. Yaz aylarının kendini hissettirmesiyle birlikte İstanbul’un güzelliklerini bir arada göreceğin bir gezintiye çıkmak istiyorsan bu içerik tam sana göre! Sultanahmet’te görülmesi gereken yerler nelerdir? Sultanahmet gezisi sırasında hangi yerleri görmelisin? Daha önce Sultanahmet’te gitmiş olabilir, güzel bir gün geçirmiş olabilirsin ancak bu büyülü atmosferi en derinden bir daha yaşamak istiyorsan içeriğimizin devamına mutlaka göz at!

Sultanahmet Gezisi Küçük Bir Turla Başlasın!

Bir Sultanahmet gezisini diğer gezilerden ayıran en önemli husus, meydanda bir tur atmaktır. Çünkü Sultanahmet Meydanı, bir açık hava müzesi gibi her adımında tarihi değerini gözler önüne serer. Bir meydan olmasına rağmen çok eski dönemlerde hipodrom olarak kullanılan bu alanda, o dönemlerden günümüze gelen birkaç taş bulunuyor. Bunlardan biri Burmalı Sütun… Halk dilinde Burmalı Sütun olarak bilinen ve asıl adı Yılanlı Sütun olan taş, bronzdan yapılmıştır. Bir Antik Yunan anıtıdır. Yılanlı Sütun’un orijinali, üç başlı yılan kafasından oluşuyor ancak 2 yılan başı kayıp olup, bir diğeri ise bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergileniyor.

Meydanda durup inceleyebileceğin bir diğer taş ise Dikilitaş. Sultanahmet gezisine eklemeye gerek olmayan Dikilitaş, zaten göklere uzanan yapısı ile bu bölgenin simgelerinden biri. Her gün ziyaretçiler tarafından ilgi görüyor ve en azından önünde bir fotoğraf çektiriliyor. Dikilitaş, meydanın güney kısmında kalıyor. M.S. 390 yılında Roma İmparatoru Theodosius tarafından Mısır’dan getirilmiştir ve bugün olduğu noktaya dikilmiştir. Dikilitaş’ın gövdesinde hiyeroglif kabartmalar bulunmaktadır. Bu hiyeroglif ise Mısır tanrıları ve imparatorun yüceliği hakkında bilgi veriyor.

Dikilitaş’ın hemen yanında Örme Dikilitaş yer alıyor. 32 metrelik bir yüksekliğe sahip olan Örme Dikilitaş, VII. Konstantinos tarafından yaptırılmıştır. Ancak diğer yandan yapım tarihi bilinmemekte olup, VII. Konsatantinos tarafından onarıldığı tahmin edilmektedir. Kısacası meydan gezintinde eline küçük bir atıştırmalık alarak, tarihi taşları inceleyebilir, hatta fotoğraf çekerek bu güzel gününü ölümsüzleştirebilirsin. Ardından Sultanahmet gezisinde yer alan noktalara doğru yola çıkabilirsin.

Süleyman Tapınağı’ndan Esinlenerek Yapıldığı Düşünülen Ayasofya!

Ayasofya, binlerce yıllık geçmişine rağmen bugün gösterdiği sağlamlığı ile günümüzün en önemli yapılarından biri. Üstelik sadece Türkiye için önemli olduğunu söylemek yanlış… Tüm dünyanın ve farklı dinlere mensup insanların ilgi odağı olan Ayasofya, bölgenin en çok turist akınına uğrayan noktası. Üstelik bu gerçek, hiçbir zaman değişmiş değil.

Ayasofya yakın tarihe kadar bir müze olarak ziyaret ediliyordu ancak 2020 yılı itibarıyla tarih tekerrür etmiştir. Müze, tekrar camiye çevrilmiştir. Eminiz ki aranızda Ayasofya’ya gideniniz oldukça fazladır. Öncesinde para ya da Müzekart ile gezilebilen bu başyapıt, bugün ücretsiz olarak ziyaret edilebiliyor. Tam manasıyla hem mimari hem de tarihi açıdan incelemek için böylesine büyük bir fırsat olamaz. Detaylı bilgi için bir önceki konumuz olan Tarihin Güzeller Güzeli Başyapıtı: Ayasofya Camii içeriğimizi inceleyebilirsiniz. Bu sayede Ayasofya hakkında küçük bir bilgi edinebilirsin. Sultanahmet gezisine mutlaka eklensin.

Blue Mosque: Sultanahmet Camii

Meydanın hemen yanında bulunan Sultanahmet Camii, muhteşem bir mimariye sahip. Mimar Sinan’ın öğrencilerinden biri olan Sedefkâr Mehmet Ağa tarafından inşa edilmiştir. Dönemin Osmanlı padişahi ise I. Ahmet’tir. Osmanlı İmparatorluğunun en görkemli ve hatta en ihtişamlı camilerinin başında geliyor. Sultanahmet Camii, yabancı turistler tarafından Mavi Camii olarak adlandırılıyor. 17. yüzyıldan bu yana sağlamlığını koruyan cami, bugün de İslam dünyasının ibadet mekânı olarak hizmet ediyor.

Caminin 6 minare olmasının güzel bir hikayesi var. Bir rivayete göre I. Ahmet, bu caminin minaresini altından yaptırmak istemiş. Ancak Sedefkâr Mehmet Ağa, padişahın emrini “altın minare” yerine “altı minare” olarak anlamış. Bu yanlış anlamadan dolayı Sultanahmet Camii’nin minare sayısı altı olmuş. Ne kadar doğru ya da bu bir efsane mi bilinmez ancak hoş bir söylenti olarak günümüze kadar gelmiştir.

Sultanahmet‘in Göz Bebeği: Topkapı Sarayı

Bu geziye çıkanların mutlaka uğradığı Topkapı Sarayı, İstanbul’un fethinin ardından yapılmıştır. Osmanlı Devleti’nin hem eğitim ve idare merkezi hem de ikamet ettiği yer olmuştur. Yaklaşık 400 yıllık bir tarihin özeti olan Topkapı Sarayı, bugün turistlerin yoğun ilgi göstererek akın ettiği bir nokta. Bu denli ziyaret edilmesinin en önemli nedeni ise dünyanın en zengin müzelerinden biri olması. Müzeye dönüştürülme tarihi 3 Nisan 1924… Geniş bir alana kurulan ve dev bir kompleks olan sarayı gezmek oldukça vakit alacaktır. Sultanahmet Meydanı’ndan itibaren tabelaları takip ederek saraya kolayca ulaşılıyor.

Topkapı Sarayı’nın toplam 4 ana kapısı var. Bâbüsselâm (Selamlama Kapısı), Bâb-ı Hümâyûn (İmparatorluk Kapısı) ve Bâbüssaâdet (Mutluluk Kapısı)… Toplamda ise dört avlusu bulunmakta. Osmanlı hükümdarları, şehzadeleri ve sultanlarının kostümleri, elmas, yakut ve altın gibi değerli koleksiyonlar… Daha nicesi… Yine değerli taşlarla süslenmiş altın tahtlar ve pek çok şeyi görmek mümkün.

Yerebatan Sarnıcı ile Bizans Dönemine Yolculuk!

İstanbul tarihinin bir parçası olan Yerebatan Sarnıcı, bugün müze olarak ziyaretçilere açık. Sultanahmet gezisi yapanların ise uğradığı ilk noktalardan biri. 527-565 yılları arasında I. Justinianus tarafından yaptırılan sarnıç, şehrin su ihtiyacını karşılıyormuş. Sarnıcın içinde 336 sütun var. Her sütun birbirine 4.80 metre uzaklıkta yerleştirilmiştir. Yakın zamanda yeni bir restorasyon sürecinden geçen Yerebatan Sarnıcı, tarihi atmosferini günümüzde de sürdürüyor.

Sultanahmet Gezisi / Yapmadan Dönme

  • Sultanahmet gezisinde mutlaka acıkacaksınız. Meydana yakın pek çok noktada restoran var. Ancak bize göre bu geziye lezzetli bir Sultanahmet köftesi yakışır. Tarihi Sultanahmet köftesi yemeden bu geziyi asla sonlandırma.
  • Gezi boyunca bol bol fotoğraf çek ve bu güzel günü mutlaka ölümsüzleştir.
  • Eğer zamanın varsa İstanbul Arkeoloji Müzesi’ni mutlaka ziyaret et. Güne sığdıramazsan başka bir gün müze için kesinlikle zaman ayır. İstanbul Arkeoloji Müzesi, çok geniş bir koleksiyona sahip olmasından dolayı günün büyük bir bölümünü alacaktır. Tüm planını buna göre hazırla.

Mutlu ve keyifli bir Sultanahmet gezisi geçirmen dileğiyle..!

İstanbul Gezilecek Yerler listesi için tıklayın.

Bir cevap yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir